Hayatın tüm gizi, has olanın rüyalarına ve rüyalarından kalbinin en güzel köşesine hiçbir kıtada eşine rastlanmayan bir gül bırakmıştı. Kalbinin derinliklerinde açan tutkunun rengi biraz deniz mavisi, çokça yeşildi. Deniz, bir güle verdiği renge âşık olmuş; doğa, yeşilini kıskanırdı. Çünkü has olanın düşleri ona en güzeli seçmek için özenle çabalamıştı. Sütte yüzen kamelyalardan ve “Anka”ların konduğu bütün masal dallarından daha etkileyici bir rüyaydı. O bir düş çiçeği gibi tutku ile yaşarken, Tanrı en güzel kadını tam da bu anlarda yaratmıştı.